kitabeler.gif

Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kitâbesi

Hastane Kitabe.jpg

Eğer Abdülmecîd Hân'ın göreydi rey-i şâfîsi
Hum-ı serme binib elbed kaçardı akl-ı Eflâtun
O şâha lâ-ilâc asker olurdu sağ olub görse
Rızâ Paşa’sının dârâtını dârâ-yı efrîdûn

Gubârı hâk-pây-ı kîmyâ-yı mülk ü milletdir
İpokrat-ı devâ-cûnun değildir bildiği ma'cûn
O kerrâr-ı argûza yapdırdı hastahâne Haydar'da
Olurdu resm ü nakşın görse mânî-i hüner meftuûn

Binası dil-küşâ gâyet zemîni rûh-bahşâdır
Havası sıhhati celbeyler emrâzı edüb bîrûn
Muradı hâtır-ı ehl-i cihâdı etmiyedir tatyib
Ede feth ü zaferle Rabb-i nâsır ömrünü efzûn

Biri sâde biri cevherle tertîb eyleyüb Safvet
İki târihe dercitdtüm şifâ-yı sadr olur mezmûn
Bu fâhir hastahâne oldu seyret ser-ter sağlam
Ceyş’un kıldı Hân Abdülmecîd iclâl ile memnuûn
1261

 

Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi

 

Hastane Resim.jpg

Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

Günümüzde “Sultan Abdülhamid Hastanesi” olarak adı değiştirilen hastanenin eski adı “Gülhâne Askerî Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi” idi İstanbul, Haydarpaşa'da bulunan bu sağlık kurumu, en eski askerî hastanelerdendir.
H.1261 (M.1845) yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. Hastanenin bulundağu yer, Sultan Üçüncü Selim'in vezirlerinden Haydar Paşa'ya ait bir arazi olduğu için onun adı ile tanınmıştır.
Mir’ât-ı İstanbul’un 33. ve 34. sahifelerinde Haydarpaşa ve askerî hastane ile ilgili olarak aşağıdaki bilgi yer almaktadır:
“Haydarpaşa İstanbul halkının minelkadîm rûz-i hızır'da ve Kadıköy ahâlîsinin her mevsimde mesîresidir. Anadolu şimendifer istasyonu dahî burada olduğundan Haydarpaşa iskelesi namıyla İdâre-i Mahsûsa'nın bir de vapur iskelesi vardır.
Haydarpaşa Sultan Selim Hân-ı Sâlis devri vüzerâsından olub Selimiye kurbunda ka’in Haydarpaşa Kışlası'nın bânîsidir. Bu kışlanın mevkî-yü havası gayetle güzel ve bağçeleri vâsih olmağla hastahâne ittihâz olumuşdur. Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne'den çıkan etibbâ bu hastahânede bir müddet muayenede icra-yı ameliyat ederler.
Müzeyyen bir bağçe derûnunda bulunan işbu hastahânenin kapusu üzerinde mahkûk olan târih-i ra'nâ şudur:”
Denilerek kapı üzerindeki kitâbenin metni verilmekte ve daha sonra aşağıdaki metinle devam edilmektedir:
“Burada Anadolu şimendiferinin mebde-i istasyonu vardır. Mevkûf-u mezkûr 1312 (1894-95) senesinde vukû bulan hareket-i arzdan bir çok mahalleri ka’bil-i ta’mir olamayacak bir hâle gelmesine mebnî bu def’â bir tarz-ı hasenede tecdîden inşâ kılınmış ve bâlâ-yı tâkına ibare-i âtiye hâkk ve tahrîr kılınmıştır…..”

Aciklama.jpg

Hastanenin giriş kapısının yanındaki yazı.

Bina 1800’lü yıllarda Askerî Tıbbiye'yi bitiren askerî hekimler için bir uygulama okulu olarak kullanılmıştır. Askerî hekimler bu askerî hastahanede iki yıl staj yapmakta ve daha sonra ordudaki görevlerine gönderilmekteydiler.
1876 yılından sonra, askerî hastanelerin eczacı ihtiyacını karşılamak amacıyla bu hastanede eczacılık kursları da açılmıştır.
Dah sonraları eczacı ve cerrah tabib yetiştirmek amacıyla hastane bünyesinde 1881 yılında ayrı bir okul açılmış ve bu okuldaki kursları bitiren eczacılara "Haydarlı" ya da "Haydârî" adı verilmiştir. Diğer okullarda bu bölümlerin açılması nedeniyle 1980 yılında bu okul kapatılmıştır.
Haydarpaşa Askerî Hastanesi Birinci Dünya Savşı sırasında, özellikle Çanakkale'den gemilerle getirilen yaralıların tedavî merkezi olarak kullanılmıştır.
Daha sonraları binadaki onarım çalışmaları nedeniyle hastane, 1935-39 yılları arasında dört yıl Selimiye Kışlası'na  taşınarak orada hizmet vermiştir.
1985 yılının Ekim ayında Ankara’daki Gülhane Askerî Tıp Akademisi'ne bağlanarak, Gülhane Askerî Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi adını almıştır.
15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında hastane TC Sağlık Bakanlığına devredilerek sivil halkın nizmetine açılmış ve adı “Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi” olarak değiştirilmiştir.

 _______________________________________________________________________________________

  Emirgân Meydan Çeşmesi Kitâbeleri,   Sadeddin Efendi Çeşmesi Kitâbesi

  Karaca Ahmed Sebili ve Türbesi Kitâbesi,   Rıza Paşa Çeşmesi Kitâbesi.

  Hekimoğlu Ali Paşa Çeşmesi ve Kitâbesi,    Ayrılık Çeşmesi Kitâbesi

   Hacı Beşir Ağa Sütun Çeşmesi Kitâbesi,   Zevkî Kadın Çeşmesi Kitâbesi,

   Çinili Cami Cümle Kapısı,   Eyüp Sultan Türbesi Dış Duvarındaki Kitâbe,   Topkapı Sarayı Kubbealtı,

   Başkadın Meydan Çeşmesi,   Cihangir Camii,   Azap Kapısı Camii Kitâbesi,   Baba-Oğul Çeşmesi Kitâbesi,

   Karaki Hüseyin Ağa Camii,   Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi Mescidi,

   Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi,   Molla Aşkî Camii Kitâbesi,   Mahmud Paşa Camii Kitâbesi,

   Davud Paşa Camii Kitâbesi,   Mahmud Paşa Camii Cümle Kapısı İki Yanındaki Kitâbeler,

   Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Duvar Çeşmesi,   Ayazma Camii Çeşmesi    Mîmar Sinan Türbesi,

   Bursa Tekkesi (Arpacılar) Camii Kitâbesi,   Şemsi Paşa Camii Kitâbesi


vg_bilgisayarda.jpg

kitabeler_kucuk.gif

Bu bölümde çeşitli Osmanlı devri kitabelerinden örnekler sunulacaktır.
Bu kitabelerin bazılarının okunuşlarını da ayrıca vermekteyiz.
Hatalı okumalarımız olursa iletişim sayfamızdaki e-posta adresinden bilgi vermenizi önemli rica ederiz. Ayrıca, kitabelerin bulunduğu Osmanlı eseri hakkında da bilgiler verilecektir. Bu sayfamızda İstanbul'un kaybolan camileri hakkında da bilgiler vermekteyiz.


© 2011-2016 | H.Veysel Güleryüz