kitap.jpg

Kapak-1.jpg

BÖLÜM-9

Sarnıçlar

İstanbul’un toprağı temiz içme sularına sahip değildir. Bunun için Roma Kayserileri önce şehrin gereksinimini karşılayacak yeterlilikte çeşitli suyolları, büyük su havuzları ve sarnıçlar yaptırmışlardır. Fakat sonradan bu suyollarının bir kısmı korunmuşsa da büyük sarnıçlar kullanımdan kaldırılmış ve yerlerine başka hazneler ve suyolları yapılmıştır. İmparatorlar birçok sarnıçlar yaptırmışlardır ki bunların damları tuğladan yapılarak çok sayıda sütunlar üzerine bindirilmişlerdir. [Dukarj] adındaki bir yazar bu sarnıçlardan yirmi kadarını sayarak açıklamaktadır. Her ne kadar sarnıçların birçoğu en son kayser devrinde tahrip olmuş ve içerlerine çeşitli maddeler dolmuş ise de birçoğu da şimdi şehrin muhtelif yerlerinde bulunmaktadır. [Hammer] isimli yazar bunlardan on iki tanesini eserinde anlatmaktadır. Bu sarnıçlar [Bizans] eserlerinin önemlilerinden olup İstanbul’un kuruluşundan sonra iki yüzyıl içinde yapılmışlardır. Bu sarnıçlar teker teker aşağıda anlatılmaktadır.

Arkadiyus Sarnıcı

Bu sarnıç, Sultan Selim yakınındadır. Çukur Bostan’ın doğusundaki sokaktan kuzeyden güneye doğru gelindiğinde solda rastlanılacak birinci sokakta ve sağdadır. İçerisine en kolayca girilecek sarnıç burası olup çok güzel korunmuş ve hemen hiç bir yıkıma uğramamıştır. Burası diğerleri gibi tümüyle zeminden aşağıdadır. [6:5] metre kadar zeminden alçak olup bu kadar metre kadar da zeminden yukarıdadır. Dış yüzeyleri çok kalındır. Kemerli iki penceresi ile bir kapısı vardır. Bu kapıya bir kaç basamak ile çıkılır. Eskiden içerisinde su bulunduğundan ipek dokumacılarına özgü olarak imalathanelere ayrılmıştır. Damı iki sıra olarak dizilmiş [28] sütun üzerine oturtulmuştur. Bu direklerin başlıkları [Korent] tarzındadır. Burası genelde açık olup girişi serbesttir.

Yere Batan Sarnıcı

Büyük Konstantin tarafından yaptırılan eski [Bazilika] sarnıcıdır. Burası [Jüstinyen] tarafından tekrar yaptırılmıştır. Bunun girişi Yere Batan sokağında ve caminin yakınındaki bir evin avlusunda bulunmaktadır.
Burası [Bizans]’lıların ender eserlerindendir. Bugün su ile doludur. Bu sarnıca girilmesi ve incelenmesi çok tehlikelidir. Özellikle izlemek için girildiği durumda, insan bulunduğu yere tam olarak güvenmedikçe ayağını yerden kaldırmamalıdır.

Yerebatan-4.jpg

Yerebatan Sarnıcının içi.

Buraya girenlerin ellerinde birer mum bulunmalı ve ancak bulundukları yerleri aydınlatmakla meşgul olmalıdırlar. Bu evin avlusunun zemininde dikdörtgen şeklinde bir delik vardır ki bir kapak ile örtülüdür.Buradan aşağıya inenler kuvvetini kollarına vermelidirler. Bu şekilde inildiği gibi ayak bir merdivenin üstüne basar. Bu merdiven aşağıya doğru çok karanlık bir yere iner. Merdivenin basamakları aşınmış ve yerlerinden oynamıştır.
Birçok yerinde basamak bile kalmamıştır. Merdivenleri örten çamur son derece kaygandır. Buraya inerken bir kılavuz gerekmektedir ve onu çok dikkatli olarak izlemelidir.
On basamak kadar indikten sonra iki metre karelik bir sahanlığa ulaşılır. Burası bilezik taşındandır. Çevresinde parmaklığı yoktur. Sahanlık su ile dolu olan sarnıcın dibinden [5:4] metre yüksekliğindedir. Merdiven gibi bu taş da yapışkan bir çamur ile kaplıdır. Bunun üzerinde kaymamak için çok dikkat ve özende bulunmalıdır. Bu yerde biraz kâğıt yakılırsa sarnıcın içerisi aydınlatılacağından sarnıcın karanlık olan içi bir miktar görülebilir.
Eğer bir meşale ya da [magnezyum] teli yakılırsa ışık daha kuvvetli ve sürekli olur. Buranın manzarası insana büyük bir etki ve dehşet verir. [111] metre eninde [60] metre uzunluğunda olan bu sarnıç Bâb-ı Âlî’ye kadar olan mahalleyi üzerinde taşımaktadır. Bu sarnıcın damında bir takım delikler açılmıştır ki her biri, üzerine rastlayan evlerin içinde bulunduğundan buralardan onlar için su çıkmaktadır. Sarnıcın damı tuğladan yapılmıştır ve [336] direkle tutturulmuştur. Her direk [12] metre yüksekliğindedir. Bunların başlıkları çeşitli mimari yöntemlere göre yapılmıştır. Fakat birçoğu [Korint] türündedir. (Sayfa 30) Bu direkler sarnıcın enince [28] ve boyunca da [12] sıra şeklinde dizilmektedirler.

Fukas Sarnıcı

Laleli Camisinin kuzeyinde bulunan Çukur Çeşme yakınındadır. Bu sarnıç [70] ve belki [100] kadar somaki ve granit sütunlar ile tutturulmuştur. Sarnıcın orta tarafında çok derin bir tatlı su kuyusu vardır. Yere Batan ve Binbirdirek sarnıçlarından sonra bulunanların en büyüğüdür.

Pentagrator Sarnıcı

Pentegrator Sarnıcı-3.jpg

Zeyrek Camisi yakınında bulunmaktadır. Bu sarnıcın damı [66] sütun ile tutturulmuştur.

Pentegrator Sarnıcı-2.jpg

Bonos Sarnıcı

Bu sarnıç Salma Tomruk’ta bulunmaktadır. Sultan Süleyman’ın doğusunda bulunan Murat Molla Tekkesi yakınındaki bahçelerde yapılmış bulunan bu sarnıç [Doktor Paspati] tarafından meydana çıkartılmıştır. Burada mermerden [14] sütun bulunur ve iki metre boyundadırlar. Yere Batan’dan sonra anlatılan sarnıçların ziyareti çok kolay ve tehlikesizidir.
Çukur Bostan adıyla tanınan çukurların dipleri bahçıvanlar tarafından bahçe haline getirilmiş olduğundan üzerleri açık bulunmaktadır.
Bunlar eski sarnıçlar olup damlarıyla direklerinin kaybolduğu açıktır. Bu bostanlardan İstanbul’da üç tane vardır. Bir tanesi yedinci tepenin üzerindedir. Burası eski [Musansiya] sarnıcıdır. İkincisi Sultan Selim Camisi’nin güneyinde bulunur ve bazı eski eser bilginleri tarafından bunun eski [Asparus] sarnıcı olduğu söylenilmektedir.
Üçüncüsü – Edirnekapı caddesinin sağ tarafındaki bostandır ve eski [Asparus] sarnıcıdır. Bu sarnıç Asparus ve [Ardaburiyus] tarafından yaptırılmıştır. Yapım zamanı Büyük [Levn] adındaki kayserin yönetimde olduğu devire rastlar.

Cukurbostan.jpg

Yevuz Selim'deki Çukur Bostan.

Gelecek Bölüm:

İstanbul’un Surları

____________________________________________________________________________________

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 8)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 7)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 6)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 5)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 4)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 3)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 2)

Sultan Ahmet Parkı ve İstanbul'un Eski Eserleri (Bölüm 1)

Eski İstanbul (Bölüm 28) SON Eski İstanbul (Bölüm 27)

Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 26) Eski İstanbul (Bölüm 25)

Eski İstanbul (Bölüm 24) Eski İstanbul (Bölüm 23) Eski İstanbul (Bölüm 22) Eski İstanbul (Bölüm 21)

Eski İstanbul (Bölüm 20) Eski İstanbul (Bölüm 19) Eski İstanbul (Bölüm 18) Eski İstanbul (Bölüm 17)

Eski İstanbul (Bölüm 16) Eski İstanbul (Bölüm 15) Eski İstanbul (Bölüm 14)

Eski İstanbul (Bölüm 13) Eski İstanbul (Bölüm 12) Eski İstanbul (Bölüm 11)

Eski İstanbul (Bölüm 10) Eski İstanbul (Bölüm 9)

Eski İstanbul (Bölüm 8) Eski İstanbul (Bölüm 7) Eski İstanbul (Bölüm 6)

Eski İstanbul (Bölüm 5) Eski İstanbul (Bölüm 4) Eski İstanbul (Bölüm 3)

Eski İstarbul (Bölüm 2) Eski İstarbul (Bölüm 1)   Nusretiye Camisi

   İstanbul Namazgâhları-6   İstanbul Namazgâhları-5   İstanbul Namazgâhları-4

   İstanbul Namazgâhları-3   İstanbul Namazgâhları-2   İstanbul Namazgâhları-1

   Yeni Cami Hünkâr Kasrı   Cami Alemleri   Sadaka Taşları

   Eb-ced Hesabı ve Tarih Düşürme   Sıbyan Mektebleri

   Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3)   Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)

   Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 1)


Çeşitli Konular

Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmiştir.

© 2011-2019 | H.Veysel Güleryüz