cesitli_konular.gif

  EBCED HESABI VE TARİH DÜŞÜRME

ebced-1.jpg

  Arap asıllı Türk harfleriyle sayısal değerler oluşturarak yapılan hesaplama sistemine “EBCED Hesabı” adı verilmektedir. Arap asıllı Türk herfleri dememizin nedeni, Arapça’da, Türkçe’de yer alan “pe, çe, je ve sağır kef” bulunmaması nedineyledir. Bu herflerin bir bölümü Farsça’dan dilimize geçmiştir.
Osmanlı Türkçe’sinde “elifba”da her harfin bir sayısal değeri bulunmaktadır.
  Ebced, elifba’daki harflerin kolayca akılda tutulabilmesi için eski çağlarda geliştirilmiş bir formüldür.
  Bazı kaynaklarda, ebced sisteminin İbranice ve Âramîce’nin etkisiyle Nabâtîce’den Arapça’ya geçtiği belirtilmektedir. Ancak ebced hesabıyla tarih düşürme, İşlâm kültürünün etkisiyle İranlılar’dan Türklere geçmiştir. 15. Yüz yılın ortalarına kadar Arap dünyesı ebced hesabıyla tarih düşürmeyi bilmemekteydiler. Türkler’in İslâm kültürü ve medeniyetinin içerisinde yer almasıyla güzel örnekler ortaya koyduğunu gören Araplar, bu sanatla ilk kez tanışmışlar ve kullanmaya başlamışlardır.
  Bu sanat Osmanlı Türk edebiyatında 14. Yüz yıldan itibaren gelişmeşe başlamış ve 18. Yüz yılda zirveye ulaşmıştır.
Başlangıçta harfleri öğrenme kolaylığı için oluşturulan ebced hesabı, daha sonraları tarih düşürme için şairliğin gereksinmelerinden biri sayılarak, şairlerin sanalarını gösterme aracı haline gelmiştir. Böylece manzum tarih metinleri oluşturmaya başlanılmıştır.
  Tarih düşürme, bir olayın tarihini, bir mısra, beyit ya da ibare içinde Arap harfleriyle ebced hesabına uygun bir biçimde belirleme sanatıdır.
  Harf devriminden sonra tamamen terk edilen. Elifpa’daki harfler, önce birden ona (âhâd); sonra onar onar yüze kadar (aşerat) ve daha sonra da yüzer yüzer bine kadar (miat) birer sayı ile değerlendirilmişti.
  Şairler ve yazarların çeşitli olaylar üzerine yazdıkları manzum eserlerde ebced hesabı ile son mısraı öyle düzenlerlerdi ki, harflerin karşılığı olan sayıların toplamı o olayın olduğu yılı gösterirdi. O devirlerde Osmanlı’da genelde hicrî takvim kullanıldığı için «tarih düşürme» denilen bu manzum eserler de genelde hicrî yıl üzerinden hesaplanırdı.
  Bunlardan başka, Arap harfleri ile basılan kitapların ilk açıklama bülümünün numaralandırılması ebced harfleri ile yapılmaktadır. Örneğin Arap harfleriyle basılmış olan, Evliya Çelebi Seyanatnamesi’nın başlangıç bölümünün sayfa numaralandırması ebced harfleriyle yapılmıştır.
  Padişahların tahta çıkması, devrin önemli kişilerinin önemli memuriyetlere tayinleri, şehzadelerin, sultanların, konu komşu, eş dost çocuklarının doğumları, evlenmeler, sünnet düğünleri, bir gencin yüzüne ilk defa ustura vurması veya sakal salıvermesi, ölümler, yeni bir sarayın, köşkün, konağın, yalının, mektebin, mescidin, camiin, çeşmenin, hanın, hamamın, herhangi bir binanın yapılması, yangınlar, salgınlar, katı kışlar, tersane'de bir geminin denize indirilmesi, ordunun veya donanmanın sefere çıkması, zaferler, akla gelen ve gelmeyen her şey üzerine tarih söylenmiş ve ebced hesabıyla yazılmıştır.
  Şairler, çoğunlukla tarih mısraından önceki mısrada tarih kelimesini ve kendi mahlaslarını birlikte verilrlerdi. Tarih kelimesinin bu şekilde geçmediği manzumeler, tarih mısraının nedere bulunduğunun anlaşılmasında güçlüğe yol açtığı için makbul sayılmamaktaydı.
  Bir tarih düşürme manzumesinde ebced hesabı ile birlikte vezin, kafiye ve anlam da önemlidir. Buna göre şair, önce ebced hesabını kullanarak olayın tarihini belirleyecek şekilde bir mısra yazar ve sonra bunun önütne yazdığı mısrada mahlasını yazdığı tarihin çeşidini belirtir. Bunların da önüne olayın cinsini, bir padişah döneminde ise padişah yara bultana ait övgüyü belirten mısralarda manzumeyi tamamlardı.

ebced-2.jpg

  Türk Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’ndeki EBCED yazısında yer alan, harflerin sayılarını gösteren çizelge.


  Örneğin tarih düyürmede çok başarılı olan şair Sürûrî'nin kedisi ölmüş ve üstad aşağıdaki mısraı yazmıştır:
  Kuyruğu dikdi dedim târihin,
  Farenin hasretinden öldü kedi.
  Bu mısraın Arap asıllı Türk harfleriyle yazıldığına göre harflerinin rakam karşılığını toplarsanız 1213 çıkar. Sürûrî'nin kedisi hicrî 1213 (M.1798) yılında ölmüştür.
  Tarih mısraları bazen uzun kasîdemsi bir kıt'anın sonuna konur, bazen bir kıt'aya, bir beyte eklenir.
  Tarih mısrası, olayın yılını düz hesapla veriyorsa buna «tam tarih» denilir. Fakat, şair veya nâzım ne kadar usta olursa olsun bazen yılı tam  olarak tutturamaz ve birkaç eksik ya da bir fazla çıkabilir. Bu durumda bir önceki mısrada buna, örnekte olduğu gibi: «Çıkdı üç derviş söyledi tarihini», ya da «geldi bir derviş söyledi tarihini» gibi bir cümle ekleyerek bu duruma işaret eder. Tarih mısrasını hesaplayan da, bu durumda çıkan toplama 3 ekler, veya bu toplamdan 1 çıkarır. Böylece esas yıl bulunur. Bu türden tarih düşürmelere «tâmiyelî tarih» denilir.
  Manzum tarihlerde bazen yalnız noktalı harfler hesaplanır. Bu tür tarih düşürmelere, «mücevher», «menkut» ya da «mu'ac-cem» tarih denilir. Bazen de yalnız noktasız harfler hesaplanır ki bunlara da «mühmel», «sâde» tarih düşürme denilir.
  Tarih mücevher veya mühmel olursa şair bir önceki mısrada buna işaret etmek zorundadır. Tam tarihler gibi bunlar da tâmiyeli olabilir. Bunları çözmek bazen çok zorlaşır. Bu yolda güzel bir örnek arz edelim:
  Reşad Ekrem Koçu’nun bu konudaki bir makalesinden alınan aşağıdaki metinde, tâmiyeli bir tarih kitâbesinin çözümü anlatılmaktadır.
  “İstanbul'da Cibalî'nin üstünde Âşıkpaşa denilen semtte Aşıkpaşa Camii'nin yanında 16. Yüz yıl eseri güzel bİr çeşme vardır. Çeşmeye önce Arapça bir tarih kitâbesi konulmuştur. Bu kitâbede yapı tarihi ayrıca sayı ile «972» (M.1564) olarak gösterilmiştir. Daha sonraları ise çeşmeye bir de Türkçe kitâbe konulmuştur; beyit aşağıdadır:
  Tâc-ı şakidir ki kondu çeşme-sânn başına
  Kavs-î kuzah mihr-ü meh, encümle târih taşına
  Şair, «Kavs-i kuzah (yağmur kuşağı), mihr (güneş), ve meh (ay) encümle (yıldızlarla beraber) çeşmenin taşına tarihtir, çeşmenin başına bir şah tacı gibi kondu» diyor. Burada bağımsız bir tarih mısraı yoktur, tarihi belirleyecek kelimeler beyitin içine tâmiye ile serpiştirilmiştir.
  Dikkatle incelendiğinde, şair; «Kavsikuzah, mihr ve meh, encümle tarihtir....» dediğine göre «Encüm», yıldızlar üzerinde durdum. Yıldızlar gök yüzünde elmaslara benzer, şu halde tarih mücevherdir; yalnız noktalı harfler hesap edilecektir demektedir. Alınacak kelimeleri de şair göstermektedir: «Kavsikuzah, mihr, meh, encüm, tâc-ı şâhî ve bir de çeşmesâr'ın başı olan çim harfi»; beş kelimedeki noktalı harfler: Kaf 100 + kaf 100 + ze 7 + nün 50 + cim 3 + te 400 + cim 3 + sın 300 + ye 10 + çim 3 = 976.
  Arapça kitabedeki rakamdan 4 sene fazla çıkıyor ki Türkçe, kitâbe taşının dört yıl sonra konulduğu anlaşılıyor. «Çeşmesâr» ın ilk harfi olan «Çim» eklenilmediği takdirde bu fazlalık 1 yıla iner. Fakat şairin tâmiyesine aykırı hareket olur.”
  EBCED ve Tarih Düşürme hakkında daha geniş bilgi almak isteyenler, Türk Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nin ilgili maddelerini inceleyebilirler.

Sürürî den tarihler
Geçdi Gaalib Dede candan yâ-hû (1214)
Kahveden kıldı Sürürî tevbe (1213)
İçdi Şerbetçi Emin cür'a-i ke's-î mevti (1211)
Kel Memiş gelmemişe döndü cihâna şad hayf (1191)
Nice kendi gibi iri sıçanı
Bir ısırmakla iki böldü kedi
Kuyruğu dikdi dedim târihin
Fârenin hasretinden öldü kedi (1213)
Keçeci-zâde İzzet Molla, Sürûrî'nin ölümüne şu tarihi düşürmüştür:
Sürûrî'nin vefatı bâis-î hüzn oldu ahbaba (1229)

Üsküdar'da Sultan Üçüncü Ahmed Çeşmesinin üzerindeki kitâbelerin tarih beyitleri.

ucuncu ahmed cesmesi-5.jpg

ucuncu ahmed-1.jpg
  

ucuncu ahmet yazi-1.jpg

ucuncu ahmed-2.jpg

ucuncu ahmet yazi-2.jpg

ucuncu ahmed-3.jpg

ucuncu ahmet yazi-3.jpg

ucuncu ahmed-4.jpg

ucuncu ahmet yazi-4.jpg

  En sondaki dördüncü kitâbenin beyiti Sultan Üçüncü Ahmed tarafından hazırlanmış ve kendi hattı ile yazılmıştır.

Not: Yukarıdaki Sultan Üçüncü Ahmed Çeşmesi'ne ait Tarih Düşürrme yazıları "İbrahim Hilmi Tanışık tarafından yazılmış ve TC Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü Yayınlarından Seri: II, Sayı: 3 olarak 1943-1945 tarihlerinde iki cilt olarak basılmış olan, İstanbul Çeşmeleri kitabından alınmıştır.

  (Gelecek yazı: Sadaka Taşları)

________________________________________________________________________________________

Sıbyan Mektebleri

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 3)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 2)

Tarihte İstanbul Depremleri (Bölüm 1)

Elektronik Dünyazı Yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.

Sitemizde yer alan "Elektronik Böcek" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "Sivrisinek Kovucu" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer alan "LED Süsleri" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'lerle İki Devre" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

Sitemizde yer ayan "LED'li Göstergeler" yazısını görüntülemek için buraya tıklayın.

©2011- 2016 | H.Veysel Güleryüz


Çeşitli Konular

Bu bölüm çeşitli tarihi konulara yer verilecektir. İlk olarak zaman içerisinde bütün İstanbul'daki tarihi eserlin tahrib olmasına sebep olan "İstanbul Depremleri" yazısı verilmektedir.

© 2011-2016 | H.Veysel Güleryüz