Osmanlı Barok Üslubunda

"Teşvikiye Camii"

Tesvikiye Kapak 1853.JPG

Teşvikiye Camii..

TEŞVİKİYE CAMİİ

Teşvikiye Camii, İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında, Beyoğlu İlçesi’nin Nişantaşı semtinde, Maçka ile Nişantaşı arasındaki Teşvikiye Caddesi’ndedir.
İlk cami, H.1209 (M.1794-1795) yılında Sultan Üçüncü Selim tarafından ahşap olarak yaptırılmıştır. Sultan Selim’in mesire gezileri sırasında namaz kılması için yapılan bu ahşap mescit, o dönemde Nişantaşı’nda yapılmış ilk yapıdır.
Sultan Üçüncü Selim, ayrıca Üsküdar, Selimiye semtinde büyük Selimiye Camii ile birlikte, sonradan camiye çevrilerek Çiçekçi Camii adı verilmiş olan, Selimiye Tekkesi’ni de yaptırmıştır.
Teşvikiye Camii’nin avlusunda bulunan iki nişan taşından, bir zamanlar tüfekle atış talimlerinin bu yörede yapıldığı anlaşılmaktadır.

. .Tesvikiye Yandan Dis.jpg

Caminin yandan görünümü.

BSultan Abdülmecid, Topkapı Sarayı’ndan Dolmabahçe Sarayı’na taşındığında, hanedan ile devlet adamları da Nişantaşı yöresine taşınmıştır.
Sultan Üçüncü Selim’in yaptırdığı ahşap mescid zaman içerisinde cemaat için yeterli bulunmadığından, Sultan Abdülmecid tarafından yıktırılarak, yerine H.1270 (M.1853)’de bugünkü Teşvikiye Camii inşa ettirilmiştir. Daha sonraları H.1310 (M.1892)’de Sultan İkinci Abdülhamid, camiyi babası adına onararak genişlettirmiştir.

Tesvikiye Arma-2.jpg

Cümle kapısının üzerindeki arma.

N“Mir’ât-ı İstanbul”da Mehmed Ra’if, “Haseki Tarlası” olarak tanımladığı Teşvikiye semti ve camisi için aşağıdaki bilgiyi vermektedir.
Haseki Tarlası
Bu yerde üç adet karakol ve Teşvîkiye adında bir cami ile İclâliye adında bir mescid ve iki çeşme bulunmaktadır.
Teşvîkiye Câmii şerîfi 1853 (H.1279) târihinde lekanı cennet olsun Sultan Abdülmecid Han Hazretlerinin inşâsıdır. Hünkar köşkünün giriş kapısında bulunan kapının üzerinde yazılı olan güzel tarih şudur:

Şeh-i âlî hîmem bu himmeti ihyâ eyleyüb kıldı
Ahâlîsi içün bu câmiî zîbâ-yı nev bünyâd
Devâm-ı şevket-çûn eyleyüb hayr-ı duâ etdi
İki târih cevher mâyesi Zîver kulu inşâd
Güzel câmiî ki Teşvîkiyye nâmıyla şeref-vürud
Eser-i zîb-i cihân Abdülmecîd Hân eyledi îcâd
1170
(Kitabenin fotografı ve anlamı ayrıca verilmiştir)

Câmininn bahçesinde iki adet mermer sütundan nişan taşları dikilidir ki bunlardan biri mekanı cannet olsun Sultan Üçüncü Selîm ve diğeri Adil Sultan Mahmûd hazretlerinindir.” denilmektedir.
Caminin yakınında bulunan çeşmenin üzerinde yazılı olan tarih aşağıdadır:


“Cevherin târihini Zîver nâsa beyân
Yapdı bâlâ aynı Teşvîkiye’de şâh-ı zamân
1854”
Günümüz Türkçesiyle anlamı şöyledir:
“Değerli yapının tarihini Ziver halka açıkladı
O büyük yapıyı devrin padişahı Teşvikiye’de yaptı
1854”


Caminin kapısının üzerinde iki tane kitâbe bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 1853 tarihli Sultan Abdülmecid’e ait yapım kitâbesi ve diğeri ise 1892 tarihli Sultan İkinci Abdülhamid’e ait tamir kitâbesidir.

Tesvikiye Arkadan-1.jpg

Caminin arkadan görünümü

SULTAN ABDÜLMECİD

Camiyi yaptıran Sultan Birinci Abdülmecid, Sultan İkinci Mahmud ile Bezm-i âlem Vâlide Sultan’ın oğludur. Batı kültürüyle yetiştirilmiştir. İyi Fransızca konuşur ve batı müziğinden hoşlanırdı. Babası Sultan İkinci Mahmud gibi yenilik yanlısıydı.

Tesvikiye Abdulmecit.jpg

Sumtan Abdülmecid'in birportresi

Babasının ölümü üzerine 1 Temmuz 1839 tarihinde tahta çıkmıştır. Mustafa Reşid, Mehmed Emin Ali Paşa, Fuad Paşa gibi devlet adamları ile çalışmıştır. Aracı kullanmadan, halkın dertlerini halkın kendi ağızlarından dinleyen ilk padişahtır. 31. Osmanlı padişahı ve 110. İslâm halifesidir. Osmanlı Devleti’nin son dört padişahının babasıdır ve oğullarının çoğu padişahlık yapmıştır.
Osmanlı devletindeki ıslahat hazırlıkları konusunda Londra ve Paris’te görüşmelerde bulunan hariciye nazırı Mustafa Reşit Paşa, bir ıslahat programının gerekliliğine padişahı inandırmıştır. Hazırlanan Tanzimat Fermanı, Gülhane Hattı Hümayunu adıyla Mustafa Reşit Paşa tarafından 3 Kasım’da Gülhane’de okundu. Bu belgeyle Tanzimat dönemi başlamıştır. Bununla, yargılamasız kimsenin cezalandırılamayacağı, mal ve mülkünün zorla alınamayacağı ilkesi getirilmiştir. Ayrıca devletle halk arasındaki ilişkileri düzenleyecek yasaların çıkartılacağı da belirtilmişti. Bundan sonra Fransız ceza kanunu çevrilerek uygulamaya konuldu. İlk idadiler (ortaokul-lise) açıldı, 1848’de ilk muallim mektebi (öğretmen okulu), aynı yıl Harbiye’de kurmay sınıfı, 1850’de Darülmaarif adı verilen lise, 1851’de ilk bilim akademisi sayılan Encümen-i Dâniş açıldı. 1846’da Dârülfünun (üniversite) binasının temeli atıldı. Askerlik yasası çıkartılarak, kura ile ad çekilerek askere alma yöntemi benimsendi ve askerlik süresi 4-5 yıl olarak sınırlandırıldı. 1840’ta Kaime-i Mutebere adıyla ilk kâğıt para çıkarıldı.
1853 yılında Sultan Abdülmecid, Rusya’ya karşı savaş açtı. Osmanlı Devleti, müttefikleri olan İngiltere, Fransa, Piyemonte ile birlikte Kırım Savaşı’nı kazandı. 1856 yılında Paris’te imzalanacak olan barış antlaşmasından önce padişah, Tanzimat Fermanı’nı tamamlayan Islahat Fermanı’nı ilan etmek zorunda bırakıldı. Bununla azınlıklara, savaştan önce Rusların istediğinden daha fazla haklar verilmekteydi. 1856 tarihinde Paris Antlaşması’nı imzalayan İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya ve Piyemonte tarafından bu belge senet olarak kabul edildi.
Siyasi buhranları bu şekilde atlatan Abdülmecid, tekrar ıslahat çalışmalarına döndü ve 1856’da askerlik teşkilâtı yedi ordu oluşturacak şekilde kuruldu ve Hıristiyanlar da askere alınmaya başlanıldı. 28 Nisan 1857’de Maarif-i Umumiye Nezareti kuruldu. 1857’de eğitim için Avrupa’ya öğrenci gönderildi. 1859’da Mülkiye Mahreç Mektebi, (Siyasal Bilgiler Fakültesi) 1860’da Telgraf Mektebi gibi bazı meslek okulları açıldı. 1857’de Yeni toprak kanunu yayınlandı. Devletin gelir ve giderleri için bir bütçe hazırlandı ve tersaneler yeniden düzenlendi.
Abdülmecid, 1854 yılındaki Kırım Savaşı sırasında ilk kez dışarıdan borç almak zorunda kalmıştı. Sonra 1855, 1858 ve 1860 yıllarında yeni borçlanmalara gidildi. 1859 yılında sadrazam Mehmed Emin Ali Paşa azledildi. İngiltere, Fransa, Avusturya, Prusya ve Rusya Bâb-ı Ali’ye bir nota vererek, Islahat Fermanı’nda söz konusu edilen ıslahatların gerçekleştirilmesini istediler.
Sultan Abdülmecid, dışarıdan aldığı borçların bir kısmıyla saray ve köşkler yaptırdı. 1853 yılında Dolmabahçe Sarayı’nı, 1855 yılında Beykoz Kasrı’nı, 1857 yılında Küçüksu Kasrı’nı, 1849 yılında Mecidiye Camii’ni, 1851 yılında Hırka-i Şerif Camii’ni, 1854 yılında Teşvikiye Camii’ni yaptırmıştır. 1845-465 yılları arasında ise Bezmiâlem Valide Sultan Gureba Hastanesi’ni yaptırdı. Yeni Galata Köprüsü de aynı tarihlerde hizmete girmiştir.
Sultan Abdülmecid, babası gibi tüberküloza yakalanarak 38 yaşında Beşiktaş’daki Ihlamur Köşkü’nde ölmüştür. Fatih’te, Yavuz Sultan Selim Camii’nin haziresinde, Sultan Abdülmecid Türbesinde gömülüdür.

CAMİNİN MİMARİ YAPISI

Tesvikiye Arka-2.jpg

Camininarkadandiğerbirgörünümü

Caminin ilk mimarının Kirkor Amira Balyan olduğu tahmin edilmektedir. Abdülmecid döneminde Garabet Balyan ve oğlu Nikogos Bey birlikte çalışmış, 1876’daki onarımını Küçük Yorgi Kalfa, 1892’deki yenilemeyi ise Yuvan Efendi yapmıştır.

Teşvikiye Camii, 13m.x12m. boyutunda, kareye yakın dikdörtgen biçimindedir. Yaklaşık olarak 24m.x15m. boyutunda olan zemin katının bir bölümü son cemaat yeri olarak ayrılmıştır. Camide bir hünkâr mahfili de bulunmaktadır. Selatin camilerde (sultan camilerinde) hünkâr mahfilinin ayrı bir bölüm olarak yapılması Sultan Üçüncü Selim döneminde başlamıştır ve Sultan İkinci Mahmud ile Abdülmecid dönemlerinde hem geliştirilerek boyutları büyütülmüş, hem de caminin giriş cephesini belirleyen bir bölüme dönüştürülmüştür

Caminin cümle kapısı

DTeşvikiye Camii, aynı devire ait diğer camiler gibi yalnızca bir dış avluya sahiptir ve eğimli bir arazide inşa edildiği için güney kesiminde alt katı olan fevkani bir yapıdadır. Giriş cephesi alışılagelen klasik düzenlemenin dışında farklı şekilde tasarlanmıştır.
Girişin bulunduğu ön cephede hünkâr kasrı iki yanlarda dışa çıkıntılı durumdadır.
Camiye kuzey cephesinden bakıldığında burada dinî bir yapıdan çok 18. yüzyıl resmî yapılarının mimari karakteri görülmektedir. Girişte mermer sütunların taşıdığı saçak kornişinin üzerinde, ortası kemerle çevrili, içinde bayrak ve kılıç bulunan tuğralı bir arma yer almaktadır. Armadaki izlerden aşağıya doğru sarkıtların olduğu ve bunların günümüze kadar ulaşamadığı anlaşılmaktadır. Bunun hemen sağında altı bölümlü ve solunda ise sekiz bölümlü kitabe panoları bulunur.
Cami düzgün küfeki taşından yapılmıştır ve hünkâr kasrı, pencere ve köşe silmeleri dışında sıvalıdır.
Girişin üzerindeki pencereler ikinci katın aydınlatılmasını sağlamaktadır.

Tesvikiye ic-1.jpg

İç görünümü.

CAna eksen üzerinde yer alan iki kanatlı kapısı son cemaat yeri görevini yapan ön ve ara mekâna açılır.
Tümüyle simetrik olarak düzenlenen kuzey cephesinde hünkâr dairesinin ana girişi sol taraftaki kapıdandır. Bunun dışında biri giriş alanında, diğeri son cemaat yerinde olmak üzere birer kapı daha bulunmaktadır. Üst kata çıkış ise girişin solundaki ahşap parmaklıklı döner merdivenle sağlanmaktadır. Üst kat üçer kemer açıklığı ve üç ahşap dikdörtgen çıkmalarından oluşturulmuştur. Hünkâr dairesinin ilk düzenleme biçimi bozulmuştur. Alt katta yer alan iki sütun üstte de devam ederek sahnı ikiye böler. Kuzey cephesindeki iki kanatta yer alan ve üçer basamakla çıkılan kapıların üzerleri, içerlerinde tuğra bulunan oval madalyonlar, kıvrımlı dallar ve akantüs yapraklarıyla süslenmiştir. Harimden önce enlemesine olarak ve iki sütunla ikiye ayrılan son cemaat yeri bölümü bulunur.

Tesvikiye Mihrap Minber.jpg

Caminin mihrabı ve minberinin görünümü.

Sütunların köşeleri yontularak sekizgen biçimine sokulmuş ve köşeler üçer sıra mukarnasla kareye tamamlanarak bir tür başlık görünümü sağlanmıştır. Tavanlar çıtalarla bölümlere ayrılıp geometrik düzende dekore edilmiştir. Harime öndeki sütunlara benzer iki sütunun yer aldığı kısımdan geçilir. Oldukça küçük olan bu alan sekiz dilimli bir kubbe ile örtülüdür.
Caminin yapısı tümüyle kargir yapıdadır ve kubbesi ahşaptır. Hünkâr dairesi ile kubbenin eteği aynı yüksekliktedir. Teşvikiye Camii’nde kasnak uygulaması görülmemektedir ve binanın dvarları kubbeye doğrudan bağlanır.
Hünkâr dairesine çıkılan merdivenin üstündeki tavanda bulunan dikdörtgen panolarda, ahşap zemin üzerine yapılmış renkli kalem işleri vardır. Harim kısmında duvarlar ve sütunlar 1 metre yüksekliğe kadar fîrûze renkli çinilerle kaplıdır. Pencerelerde vitray kullanılmıştır.

Tesvikiye Mihraptan gorunus.jpg

Caminin içinden diğer bir görünüm.

Harim, doğu ve batı yönlerin-de üçer, kıble yönünde iki yuvarlak kemerli pencere ile aydınlatılır. Mihrabın sağından başlayan bir âyet kuşağı kuzey yönü dışında harimi üç taraftan dolaşır. Kubbenin içi profilli silmelerle çerçevelenmiştir ve içi Barok türünde kalem işleriyle dolguludur.
Kubbenin eteğine yakın yerde bitkisel süsler bulunmaktadır. Kubbenin dört köşesindeki ağırlık kuleleri yuvarlak dilimlidir ve taş külahlara sahiptir. Kurşun kaplı kubbenin alemi altın yaldızlıdır.
Caminin duvarları, taşıyıcı ayaklar, kirişlerin alt yüzeyleri çok renkli kalem işi bitkisel motiflerle süslüdür. Ayrıca son cemaat yerinde, galeride ve harim bölümündeki duvarlar panolara ayrılarak içleri kalem işi bitkisel desenlerle süslenmiştir.
Harimin her köşesinde yüksek kaideler üzerinde mermer benzeri yuvarlak yeşil sütunlar bulunmaktadır. Harimin hemen altındaki bodrum katı ibadet alanı haline dönüştürülmüştür.
Yuvarlak kemerli mihrap çok sadedir.
Bunun iki yanda yivli, korint başlıklar bulunur. Kemerin ortasındaki kilit taşının üst kısmı ve kenarları altın yaldızlı bitkisel motiflerle süslenmiştir. Mihrabın üzerinde çerçeve içinde âyet levhası, onun üzerinde akantüs yaprağı ve kıvrımlı dallardan oluşan tepelik bulunmaktadır.
Mermer kaide üzerine yerleştirilen ahşap yapıdaki minberin süslemeleri altın yaldızlıdır.
İki sütunlu kapının hemen üstünde âyet levhası bulunur. Köşk kısmı çifte sütunların taşıdığı, Barok ve şark karışımı dilimli külahla örtülmüştür ve üstünde alem bulunur. Minber korkuluğunda ve aynasında örgülü geçmeler ve istiridye kabuğundan oluşan karışık motifler vardır.
Müezzin mahfili son cemaat ye-rindedir ve yerden yükseltilmiş olup çevresi parmaklıklıdır. Vaiz kürsüsü ahşaptan yapılmış ve beş köşelidir. Kürsü doğu tarafındaki iki pencere arasına yerleştirilmiştir. Gövdesi altın yaldızlı akantüs yapraklarıyla süslüdür.
Caminin tek minaresi hünkâr kasrının sağındadır. Tek şerefeli minarenin gövdesi yivlidir. Şerefesi dikdörtgen şeklindedir. Külahı burmalı ve taştandır.
Şadırvanı 1992 tarihlidir. Mihrabın güneybatısında eski dönemden kalma küçük bir süs havuzu bulunur.

. Tesvikiye mihrap.jpg

Caminin mihrabı.

Avlusunun üç kapısı vardır ve asıl girişi Teşvikiye caddesindedir Teşvikiye Camii’nin güneyinde avlunun köşesinde bir çeşme ve muvakkithâne bulunmaktadır. Günümüzde muvakkıthanesi kafe olarak kullanılmaktadır.
Cami 2018 yılında tekrar restore edimeye başlanılmıştır.

Tesvikiye Kubbe.jpg

Caminin kubbesinin içeriden görünümü.

Tesvikiye ic-2.jpgx

Caminin müezzin mahfili.

Tesvikiye Minber.jpg

Caminin minberi.

Caminin minberi.

Tesvikiye minber sus.jpg

Minberin yandan görünümü.

Tesvikiye havuz.jpg

Caminin arka avlusundaki havuz.

Tesvikiye Muvakkithane.jpg

Caminin muvakkıthanesi kafe olarak kullanılıyor.

Tesvikiye Kapi.jpg

Caminin hünkar mahfili giriş kahısı.

Önemli Not: Caminin kitabeleri ve avlusundaki nişan taşları hakkında bilgi ve kitabelerinin okunuşu ile günümüz Türkçesine çevirileri daha önce kitabeler bölümünderilmiştir.___________________________________________________________________________________

Önceki Konular:

Dolmabahçe Camii

Nusretiye Camii PDF dosyası

Nusretiye Camii

Ortaköy Camii

Pertevriyal Valide Sultan Camii.

Nuruosmaniye Camii

Nuruosmaniye bölümünün pdf dosyası için tıklayınız.

____________________________________________________________________________________

Osmanlı Barok Üslubunda Bir Sebil-Çeşme "Saliha Sultan Çeşme ve Sebili"

"Osmanlı Mimarisinde Barok ve Rokoko Üslubu" Barok Üslubu


kapak_kucuk_1.jpg

Bu sayfamda,, yeni hazırlamakta olduğum "ABİDELER ŞEHRİ İSTANBUL Osmanlı Devri Eserleri" isimli kitabımıın çeşitli bölümlerini izleyebilirsiniz.


© 2011-2020 | H.Veysel Güleryüz